Anâsır-ı Erbaa
Anâsır-ı erbaa’yı duymuş muydunuz?
4 unsur olarak geçer; ateş, su, toprak ve hava. Günümüzdeki elementler bundan çok farklı olsa da, hayatımızın her alanında aslında bu 4 unsur ile karşılaşıyoruz. Örneğin bu unsurları insan tabiatında inceleyelim.
- Bazımız ateş tabiatlıdır, yapmak için önce yakar, yıkar ve yok eder.
- Bazımız su tabiatlıdır. Dingin ve yüce gönüllüdür. Doğaya can veren odur. Âb-ı hayâttır su.
- Bazımız toprak tabiatlıdır. Üstüne basarız, hatta onu susturmak için betonla kapatırız ancak o yine de insanlık için meyve verir, üretir. Tevazuyu simgeler.
- Bazımız ise hava tabiatlıdır. O özgürdür, belki gözükmez ama her şeyin içindedir.
Peki siz hangisisiniz? Hiç düşündünüz mü?
Sadece insanlar mı? Şirketlerin de tabiatı yok mu? Bazı şirketlerin tek hedefi yüksek kâr oranıdır. Bu yüzden ateş gibi hararetli davranırlar. Onlar için mevzu insan sağlığı bile olsa yaktığı ve yok ettiği yerin bir önemi yoktur. Ancak gün gelir ki bu ateş, toprağı kurutur. Toprak kuruyunca da canlılığını yitirir ve meyve veremez olur. Belki de bu sebeple hastalıklar beklenmedik bir anda açığa çıkar.
Biz ise toprak ve su tabiatlı bir şirketiz. Anadolu’daki mütevazı üreticilerimizi buluyoruz. Onlar canla, başla ve emeğiyle doğal gıda üretiyorlar. Biz ise can suyu olup o gıdayı size getiriyoruz.
Su demişken...
- 1 kilo buğdayın olgunlaşması için 1300 litre
- 1 dilim ekmek için 40 litre
- 1 kilo patates için 900 litre
- 1 portakal için 50 litre
- 1 elma için 70 litre
- 1 kg biftek için 15.500 litre
- 1 yumurta için 200 litre
- 1 adet A4 kağıt için 10 litre
suya ihtiyaç duyduğunu biliyor muydunuz?
Peki…
Su, hayatımızın bu kadar merkezindeyken israf ettiğimiz 1 portakal ile aslında 50 litre suyu boşa akıttığımızın farkında mıyız?
Gıdaya Saygı
Yaşam için 2 temel gereksinimiz var. Biri beslenmek, diğeri barınmak. Birinci sırada beslenmek varken onu özenle seçmek gerekir. Çünkü yediğiniz, sağlığınızdır. Yedikleriniz sizin duygu durumunuzu belirler. Aynı hayvanlarda olduğu gibi. Et ile beslenen hayvanlar daha saldırken iken, ot ile beslenen hayvanlar daha uysaldır. Ancak biz bunun önemini unuttuk. Organik gıdaya olan erişimimiz kısıtlandı. Bununla da kalmayıp tonlarca gıdayı israf ettik. Ancak tüm bunlara rağmen toprak ve su bizden vazgeçmedi. Toprak ve su, bizi doyurmaya devam ediyor. Ancak azalan barajlarımız sinyal vermeye başladı.
Gelecek bir nesile yaşanabilir bir dünya bırakmalıyız. Geri dönüşü olmayan bir döneme girmeden sen de sosyal sorumluluk projemize katıl!
Bize Katıl, İsrafı Önle!
Bir domatesin olgunlaşması için günlerce süren olgunlaşma evrelerinden geçmesi gerekiyor. Önce tohuma karışarak hikayesi başlayacak, can suyu ile dirilecek, gökyüzüne selam verecek, topraktan tüm ihtiyaçlarını alarak yükselecek ve en sonunda olgun bir domates verecek. Görünürde sadece toprak ve suyun birleşerek böyle bir gıdaya dönüşmesi ne büyük mucize!
Senden sadece bu hikayenin farkında olmanı istiyoruz. Sofrana gelen her besinin bir hikayesi olduğunu bilmeni istiyoruz. Bunun neticesinden senden ufak bir söz vermeni istiyoruz. Bu sebeple ödeme sayfamızda
“İsrafı Önle!” sosyal sorumluluk projemiz kapsamında aldığım bu ürünleri israf etmeyeceğime söz veriyorum”
butonuna tıklaman gerekiyor. Yalnızca bu butonu tıkladıktan sonra ödeme yapabilirsin.
Umarım bizi kırmaz ve bir mum da sen yakarsın…